RAMAZAN 21 (5 HAZİRAN) - HAKİKİ KİŞİSEL GELİŞİM SİTESİ

İçeriğe git

Ana menü:

RAMAZAN 21 (5 HAZİRAN)

ÖZEL KUR-4

MEAL”

YUNUS-24. “(Peşinden koştuğunuz) dünya hayatı şuna benzer:

Gökten su indiriyoruz; insanların ve hayvanların yiyip istifade ettikleri yer bitkileri, o su sebebiyle birbirine karışır ve etrafı sarar.

Derken yer bütün takılarını takıp-takıştırır ve süslenip püslenir.

Artık halk inanır ki, orada istediklerini yapabilirler ve onun meyve ve mahsullerini toplama zamanı gelmiştir.

Ama gece veya gündüz birden emrimiz sâdır olur da, o yeri sanki daha bir gün önce o şa’şaa içinde değilmiş gibi hasadı yapılmış, ekini tırpanlanmış bir hale getiririz.

İşte, sistemlice düşünüp ibret alacak kimseler için gerçekleri ve onların delillerini böyle ayrıntılarıyla açıklıyoruz.”

-----------------------------------------------------------------------

HADİS”

Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:

"Ey insanlar! Amellerden gücünüz yettiği kadarını alın!

Siz bıkıp usanmadıkça Allah da bıkmaz.

Allah’ın en çok sevdiği amel, az da olsa devamlı olanıdır."

(Aişe radıyallahu anha. Buhârî)

-----------------------------------------------------------------------

TEFEKKÜR PENCERESİ”

*Bir millet ve bir medeniyet büyük muzdarip ve çilekeşlerin öncülüğünde kurulmuş ise sıhhatli, istikrarlı ve gelecek adına ümit vericidir.

*Aksine, hayatında bir kere olsun ağlamamış, inlememiş ve sancı çekmemişlerin elinin altında doğmuş ve gelişmişse, zayi olmaya namzet ve tali’sizdir.

*Kenan ilinden kalkıp bir meş’ale gibi Bâbil’e uzanan; bir güneş gibi Suriye’nin bağrında tulû eden; arkasına takıp sürüklediği kimseler için gözünü kırpmadan Cehennemî alevler içine giren ve “nâr-ı Nemrud”u göğüsleyerek ateşte Cennet cilveleri gösteren büyük muzdariplerin…

*Ruhu çekilmiş ve kadavralaşmış bir millete hayat üfleyebilmek için, yıllarca Mısır ve Sinâ arasında mekik dokuyan ve her defasında Tûr’da dolup Mısır’da boşalan; nihayet maddenin bağrına indirdiği darbelerle, suya ve toprağa ayrı bir yol, ayrı bir erkân öğreten büyük muzdariplerin…

*Dünyadan başka gözleri bir şey görmeyen ve bütün bütün maddeleşmiş bir toplumu özüne erdirmek ve onlara ruh iklimine açılan yolları göstermek, daha doğrusu öbür âlem düşüncesini yeniden gönüllerde mayalamak için, çevresinde kol gezen tehlikelere aldırmadan, yüce derslerine devam eden ve hakkında bayağıların bayağısı hükümler kesilip biçilirken, “Hançer ile yüreğimi yar! Senden dönmezem...” diyerek hakikati haykıran büyük muzdariplerin…

*Evet, hep böyle ızdırap gören, ızdırap düşünen ve bir mum gibi yana yana eriyip giden bu yüce kametlerin arkasında yürüyenler, hiçbir zaman aldanmadılar ve hiçbir zaman hayal kırıklığına uğramadılar.

*Her ideal dönem, bu türlü muzdarip ve çilekeşlerin omuzlarında bayraklaştı ve yükseldi.

*Onların yerini alan gün görmemiş ızdırapsızların elinde ise yıkıldı; yerle bir oldu, iç dünyasını bütün bütün ihmal etmiş, şehevî hislerinin esiri gayya yolcusu ızdırapsızların elinde...

*Devr-i saadet sonrasını kana-irine boğan bu çilesiz ruhlardı.

*Daha sonraki devirlerde, birbirinden baskın, bütün hoyratlıkların ve azgınlıkların arkasında da, yine hep bu ızdırapsızlar vardı…

-----------------------------------------------------------------------

NURDAN YANSIYANLAR”

Kur’an nedir, tarifi nasıldır?

Cevap: Kur’an

Şu koca kâinat kitabının ezelî bir tercümesi

Yaratılış kanunlarını okuyan çeşit çeşit dillerin ebedî tercümanı

Şu görünmez ve görünen âlemlerin kitabının tefsircisi

Cenâb-ı Hakk’ın isimlerinin yerdeki ve gökteki gizli, manevî hazinelerinin kâşifi

Görünen hadiselerin altındaki gizli hakikatlerin anahtarı

Şu görünen âlemde gayb âleminin dili

Cenâb-ı Hakk’ın şu görünen âlemin perdesi arkasındaki gayb âleminden gelen ebedî, Rahmanî lütuflarının ve ezelî hitabının hazinesi

Manevî İslamiyet âleminin güneşi, temeli, hendesesi

Ahiret âlemlerinin mukaddes haritası

Cenâb-ı Hakk’ın Zât’ının, sıfatlarının, isimlerinin ve icraatının tarif edicisi, apaçık tefsircisi, kesin delili ve parlak tercümanı

Şu insanlık âleminin terbiye edicisi

• “İnsâniyet-i kübrâ” (büyük ve makbul insanlık) olan İslamiyet’in suyu ve ışığı

İnsanlığın gerçek hikmet kaynağı

Onu saadete ulaştıran hakiki yol gösterici ve rehber

Ve insan için bir şeriat kitabı

Bir dua kitabı

Bir hikmet kitabı
Bir kulluk kitabı

Bir emir ve davet kitabı

Bir zikir kitabı

Bir tefekkür kitabı

Hem insanın bütün manevî ihtiyaçlarına cevap verecek pek çok kitabı bir araya getiren, kuşatıcı, mukaddes, tek bir kitaptır.

Hem bütün velilerin, sıddıkların, ariflerin ve hakikati delilleriyle bilen zâtların farklı meşreplerine ve ayrı ayrı yollarına, her birindeki meşrebin zevklerine göre olan ve o meşrebi nurlandıran, her bir yolun maksadına uygun ve onları tasvir eden birer risalenin bulunduğu mukaddes bir kütüphane hükmünde semavî bir kitaptır.

-----------------------------------------------------------------------

DUA İKLİMİ”

Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla…

Ey her duada bulunana icabet eden ululuk tahtının Sultanı Allah’ım! Sana sonsuz hamd ü senalarda bulunuyor, huzurunda ululuğunu bir kez daha ikrar ediyorum. Senin yeryüzündeki garip kullarından biriyim ben. Sadece Senin kulunum; yardımı da yalnız Senden dilenirim. Apaçık bir nur ve beyan olan Yüce Kitabınla beni de hidayet buyur. Karanlıklardan aydınlığa çıkar. Sırat-ı müstakîme eriştir.

Senden başka sığınılacak bir merciim yoktur. Yeniden Sana teveccüh edebilmem için ne olur tevbe kapılarını bir kez daha aç; aç ki, Sen kullarını tevbeye sevk eden ve onların tevbelerini kabul eden yegâne Tevvâb ü Rahîm’sin.

Ey azamet tahtının yegâne sultanı olan Allah’ım!

Sana nihayetsiz hamd ü senalar ediyor ve topyekün günahlardan, ayıplardan, noksanlardan, vesveselerden, kuşku, endişe ve kaygılardan, tehlikeli düşünce ve meyillerden, zararlı fikirlerden, ma’küs kaderden, irademi yanlış ve kötü davranışlarda kullanmaktan Senin sonsuz kudret, irade ve ihatana sığınıyorum.

Sen ilmiyle her şeyi kuşatan biricik Zâtsın. Beni korumana al. Bana güven ver. Vekilim, sığınağım ol.

Hakikî kulluğa giden yolları benim için aç ve o yolda beni inayetinle destekle.

Beni, nebîlerin, sıddıkların, şehitlerin ve salihlerin yürümüş oldukları yollara hidayet et; gazaba uğramış ve dalâlete saplanmış olanların değil.

Yüceler Yücesi Allah’ım!

Bu zamana kadar olanların ve bugün ya da kıyamete kadar gelecek herhangi bir günde olacakların şerrinden Senin izzet, kudret ve tastamam kelimelerine sığınıyorum. Senin celâl, cemâl, azamet, kibriya, nur, güzellik, saltanat, kudret, irade, meşîet, esmâ-i hüsna, sıfât-ı ulyâ, ahlâk, envâr ve celâline ve Yüce Zâtına iltica ediyorum.

Başıma gelen ya da geleceğinden endişe ettiklerimin şerrinden ve benim bilmeyip Senin bildiklerinin zararlarından beni koru.

Sen benim Rabbimsin ve hâlimi bilmen bana yeter.

Geniş rahmetinden beni de müstefîd eyle. O öyle engin bir rahmet ki, ona eren her iyiliğe ermiş, her türlü kötülükten de korunmuş olur.

 “Ya Allah! (3 defa)” “Ya Rab! (3 defa)” “Ya Rahman! (3 defa)” “Ya Rahîm! (3 defa)”
Emanetini koruma hususunda beni nefsimle baş başa bırakma. Hiç şüphesiz onu en iyi koruyacak Sensin.

Mevcûdâtın nizamını muhafaza ettiğin Hafîz isminle beni de koru. Bana da kifayet zırhı giydir.

Nusret ve himayenin kılıcıyla beni de kuşat. İzzet ve yücelik tacınla beni de taçlandır.

Nezdinden manevî urbalarla beni de giyindir. Hayatta iken ve öldükten sonra necat gemisine beni de bindir.

Kahhar isminle imdadıma yetiş ve bana eziyet vermek isteyenleri bertaraf et. Sen Azîz’sin. Dilediklerini dostluğuna alır ve insî, cinnî zorba şeytanları onlara musahhar kılarsın. Beni de o dostlarından eyle, “Ya Azîz ü ya Cebbâr!”

Salât ü selâm Efendimiz Hazreti Muhammed’e, tertemiz, dupduru ehline, kerem ve iyilik timsali ashâbına olsun. Âmin!

-----------------------------------------------------------------------

GÜNÜN ZİKRİ:   " EL- AZİZ "

TESBİH ADEDİ:  94

TESBİH NİYETİ: DÜŞMANLARA GALİP GELMEK...

 
İçeriğe dön | Ana menüye dön